Daha Liseye giderken aile olarak Almanya’ya taşındık. Orada okulu bitirip, üniversiteye de yine Nürnberg’te gittim. Aralıklarla tabii ki Türkiye’ye tatile geliyoruz. İlk zamanlar Bodrum ve Fethiye’ye tatile giderken son dönemlerde Antalya da Antalya. Bizimkiler illa ki Antalya istiyor. Tabii ki babam da biliyor işi. Nerede Ruslar çok o otele gidiyor. Normalde bizim anlaştığımız tur operatörü var. Full Almanlarla iş yapıyor ve onları genelde Belek tarafına götürüyor. Hep 5 yıldızlı oteller. Çok sıkılıyordum. Eee babam da anneme çaktırmıyor ama sürekli Kemer’deyiz. Kemer sürekli Ruslarla dolu. Ne zaman otele gitsek Türk hiç görmüyor, 1 ya da 2 tane Almana denk geliyoruz. Gerisi full Rus. Benim fizik yerinde, göğüsler silikon gibi. Kalça ki sürekli spor yaptığımdan dik mi dik… Bir de güneşe hasretiz. Tatile gideceğiz diye Ankara Escort kızları gibi son 2 ay sıkı popo çalışıyorum. Bikiniden adeta götümün yanakları fışkırıyor. Eee bu Rus kadınlar gerçekten kendilerine çok özen gösteriyor. Örnek bir tanesi vardı kadın makyajla sahile geliyor kafasını suya sokmadan yüzüyor akşama kadar saçını bozmadan güneşleniyordu.
Tabii onlar bakımlıysa ben de güzelim. Güzel demişken baştan çıkarıcı, seksi mi seksi. Popo var dik, bacak boyu var maazallah. Nazar değecek diye de fazla kendimden bahsetmek istemiyorum. Neyse Yine Ruslarla dolu otelde tatildeyiz. Artık her Kemer’e gittiğimizde daha da soğudum. Sürekli beni kıskanıyorlar, masalarına almıyorlar, discoda yanlarında erkek varsa benden kıskanıyorlar. Tabii ki babam mutlu. Ona kalsa annemi 2-3 gün sonra ilk uçakla geri gönderecek. Kaldığımız otelde zaten özel kamelya kiralamıştı babam sırf üstsüz zengin Rusları izlemek için. İlk anlamamıştım babam onları izleyip izleyip sürekli denize giriyordu. Meğer ereksiyon oluyor, sertleşince de annem görmesin diye kaçıyormuş. Adam daha ilk günlerden balık olmuştu. Elleri sudan dolay buruş buruştu. Ama denizde ne yapıyor onu bilemedim. Herhalde oraya da boşalmaz. Ki babam azgındır da. 2’si Alman, 3 evlilik yaptı. Ki kırdığı fındıklardan fiskobirlik hisse aldı. Artık bu Ruslar’dan kaçmam lazımdı.
Bir sen sonra bizimkisi (Babam) yine kıvrana kıvrana salona geldi. Size sürprizim var dedi. Oteli ayarladım. Kimse artık nerede ve hangi otel bile demiyor. Çünkü herkes biliyor ki Antalya Kemer’de ve en çok Rus neredeyse orası. Bana artık tak etti. Dedim baba ben gelmiyorum. Ankara’yı özledim. Şaşırdılar. Ankara özlenecek bir yer değildi onlara göre. Ben bu yaz oraya gideceğim. Babam da sanki beni bekliyor gibi “Tabii ki. Nasıl istersen” dedi. Ona gün doğdu Ruslara bakarken başında kimse olmayacaktı. Yaz geldi ve ben de yıllar sonra ilk kez Ankara’ya gittim. Her yer değişmiş, eski mahallede komşular hepsi bir taraflara taşınmış. Akrabamız zaten ilk aldı beni havalimanından onun evine geldim. İlk gün rakılar, mezeler, müzikler… İkinci gün rakılar, mezeler ve yine müzikler. Sonra ondan da sıkıldım. 40 yaş üstü teyze ve amcalar…
Sabahına mahalledekilere facebook üstünden yazmaya başladım. Resmen kendimi Facebook Escort’u gibi görüyordum. Bazıları evlenmiş bile. Tabii ki her zamanki gibi çekiciliğimi ve eskinden benden hoşlandığımı bildiğim Gökhan’a yazdım. Anında geri dönüş. O, onu o bunu derken 2 kız 3 erkek olduk. Olayı anlattım muhabbet hop, rakılar, mezeler, müzikler. Yarın görüşmek için sözleştik. Ayrılır ayrılmaz bizim Gökhan durur mu? Mesajı çaktı. Yazıştık ama samimi eski anılar. Sonraki gün görüşünce dedim bugün de kesin içeceğiz ama ben Pavyon görmek istiyorum. Ortamda yeni arkadaşlarla 7 kişiyiz, zaten 4’ü hiç gitmemiş. Aralarında, “Kadın gitmez” “Orada ne işin var be” diyenler çıktı. Tabii benim piiiirenns Gökhan kaçırır mı fırsatı. “Gidelim” Ama üzerimizi değişelim dedi. 7 kişiden işte 2’si sevgili izin vermedi 2’si gelmem dedi. Kaldık 3 kişi. İki erkek bir de ben. Akşam buluştuk. Birer, ikişer arabada bira içip direk Çankırı Caddesi.
Ben bazı şeyleri sonradan öğreniyorum, içeri girdik tabii yanda Ankara Escort Bayan görünce beni escort zannetmişler. Ben fazla ısınamadım derken masaya kadın çağırdı Gökhan’ın yanındaki. Ben şaşkın. Gökhan da alkolün etkisiyle ufaktan ufaktan dokunuyor bacaklarıma. Diyorum içimden “Çocuk o kadar getirdi, gezdiriyor ilgileniyor. Bırak iki ellesin” Kadın Miller’ini içti. Sohbetini etti. Gitti. Gökhan dedi ki “Hadi oynayahk”. Bende mini etek var demeye kalmadan o zaten söylemiş. Sıranın bize geldiğini fark edince haber veriyor bana. Çıktık sahneye bir tane de kadın. Oynadık sonra duydum, millet beni masasına çağırmış, pavyonda çalışıyor zannedip. Tabii ki güzel ve eğlenceli geceydi. Yani 3 Kemer tatiline değişmem o geceyi. O kadar güzel. Güzel olma nedenlerinden birisi de şu.
Bunlar beni eve bırakırken bira içelim dediler. Aldık bir yerden Gökhan’ın yanındaki çocuk sonra açık açık göğüslerime bakıyor, sürekli seksle alakalı muhabbet açıyor. Ben kötülük sezmedim ve de hoşuma gitti. Güneşi karşılayalım dediler. Hop bindik elde bira tepenin başına çıktık. Arabanın içinde güneş bekliyoruz ki doğsun. O ara Gökhan uyudu. Ben sızmak üzereyken, bir el bacaklarımda. Aykut’la göz göze geldik. Elini tuttum, o mahcup bir şekilde bakarken bağıracağımı zannetti. Sıcakcık eli. Benim de bira etekte bacak aramda. Yani buz kesmiş amım. Yavaşça elini içeri doğru ittirdim. Yanıyor. Ateşli. Ben direk bir hazza geldim. Arzularım arttı. Arkaya koltuğa gel dedim. Hiç ikiletmeden direk yanıma geldi. O da sikini çıkarttı. Onun el benim amımda benim ağzım ise ona sakso çekiyor. Bir anda Gökhan’ın telefon çaldı. Bizim Gökhan, gün doğumunu kaçırmamak için güneş doğmaya yakın uyur, sızarsak diye alarmı kurmuş. Arkayı döner dönmez, Aykut’un siki benim de etek altından amımı görünce gülmeye başladı. Aykut’a dönerek, “Madem sikmek istiyordun neden sabahtan beri istemedin” dedi.
Bende biraz tavır koyup bozmak isterken, Gökhan’a, “Ne yani sen sanki sikmek istemiyorsun” dedim. Direk kahkaha atıp, “De ki sik, ikinizi üstüste koyar yaaprım. Öyle seni istiyorum” dedi. Gülmeleri, arzular, şehvet aldı. İkisi de bana baktı. Ben de hadi o zaman ikiniz beni sikin dedim. O gece güneşi benim içimde doğurdular. Özellikle Aykut’un performansı muhteşemdi. Araba küçük olmasına rağmen arka koltuğa üç kişi istenince nasıl sığıldığını da görmüş oldum. Ama tam sarhoşken anlamadım birisi feci şekilde göğsümü emerken morartmış. Onu bulamadım. Sonra da bir daha Ankara’ya gitmedim. Ara ara Gökhan hala facebook’tan yazar. “Bir daha ne zaman geleceksin?” diye. Ben de “İyi sikseydin her yaz önce pavyon sonra sana verirdim” diye takılır dururum.